• SAĞLIĞA DAİR HERŞEY..

ZENCEFİLİN FAYDALARI VE ZENCEFİLLİ ÇAY TARİFLERİ


Ve işte “süper besin” terimini hak eden bir başka bitki.

Zencefil, hem modern hem geleneksel tıpta sıkça kullanılan, dünya üzerinde bilinen en sağlıklı bitkilerden biri. Başlıca mide bulantısı, soğuk algınlığı, sindirim sorunları ve öksürük üzerinde “süper” etkileri olan zencefilin faydalarını daha yakından inceledik.

Çoğunlukla Güneydoğu Asya, Hindistan, Malezya ve Karayipler gibi tropikal bölgelerde yetişen zencefil maalesef yurdumuzda yetişmemektedir. Ama yine de taze zencefili marketlerden tüm yıl boyu temin edebilirsiniz. Serin ve kuru ortamlarda saklanması gerekir. Buzdolabında sakladığınızda ise 2-3 hafta boyunca tazeliğini koruyor.


Zencefil bitkisinin kökünden elde edilen zencefil baharatı Asya ve Hint mutfaklarında oldukça popüler olarak kullanılır. Ancak zencefil faydalarından dolayı bir çok kültür tarafında yıllardır ilaç amaçlı kullanılmakta.


Gelelim Modern ve Alternatif Tıp’ın Ortak Favorisi Zencefilin Faydalarına!

Mide üzerinde mucizevi etki

Zencefilin bilinen en etkili faydalarının çoğu mide üzerinde. Başlıca;

Sindirim sorunları
Yol tutması
Mide bulantısı


sorunları üzerinde oldukça etkili.

-Hatta deniz askerleri üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda deniz tutması ve mide bulantısı üzerinde olumlu etkileri saptanmıştır. Bir çok bitkisel mide bulantısı ilacının özünde bulunan zencefili araba, uçak veya deniz seyahatlerinde yol tutan kişilerin vazgeçilmezi olacak. 

Soğuk Algınlığı ve Grip



-Asya’da binlerce yıldır grip ve soğuk algınlığı üzerine de ilaç olarak kullanılan zencefil, yapılan araştırmalara göre günde 2-3 defa 2 yemek kaşığı iyi parçalanmış zencefil yemenin grip ve soğuk algınlığı iyileşme sürecinde oldukça hızlandırıcı olduğu bulunmuştur.

-Öksürük düşmanı zencefil, içeriği dolayısıyla mukuslara etki eder ve daha rahat nefes alınmasına yardımcı olur. Ciğerlerin genişlemesine, balgamın sökülmesine ve atılmasını yardımcı olarak öksürük üzerinde olumlu azaltıcı etkiler gösterir.

-Vitamin ve mineral içeriğinden dolayı hastalıklarla mücadele ve hastalıklarda korunması açısından da oldukça etkilidir. Bakınız zencefil shot.




Diğer Faydaları

-B3,B6, demir, kalsiyum, fosfor, sodyum, potasyum ve magnezyum mineralleri içerir. 


-Kanın normal dolaşımını korumaya yardımcı olur. İçerisindeki krom, çinko ve magnezyum aşırı terleme, ateş ve titremeyi engellemeye yardımcı olur. 


-Mikrop öldürücü, antibakteriyel özelliği vardır.

-Kandaki yağ düzeyini düşürüp damarların korunmasına yardımcı olduğu ve kolestrol üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmüştür.

-Zencefilin hafızayı güçlendirme ve konsantrasyonu arttırma etkileri vardır. Ancak bu konuda zencefilin kuzeni zerdeçalın etkisi çok büyüktür.

-Düzenli olarak zencefil çayı tüketmedin Alzheimer üzerinde yavaşlatıcı etkisi olduğu bazı çalışmalarca kanıtlanmıştır.

-Kan şekerini ve insülin seviyesini dengeleyip, insülin direncini düşürdüğü görülmüştür. Düşük glisemik indeksinden dolayı ve genel faydalarından dolayı özellikle şeker hastalarının günlük beslenmelerinde arasına katmaları önerilmektedir.



Zencefil Çayının Faydaları ve Zencefil Çayı Tarifleri



-Zencefil çayının yıllardır bilinen en popüler özelliklerinden biri öksürüğe iyi geliyor olmasıdır.

-Sakinleştirici özelliği bulunur, sinir hücrelerinin yenilenmesine yardımcı olur.

-Mide bulantısı ve sindirim sorunlarının giderilmesine yardımcı olur.


Zencefil Çayı Nasıl Yapılır?

Deneyebileceğin farklı zencefil çayı alternatifleri var;

Öncelikle zencefilin kullanımı: 1 porsiyon zencefil kullanımı için bir diş sarımsak veya 1 çay kaşığı büyüklüğünde dilimler kullanabilirsin. Çayın için kaynatmadan önce ince kabuğunu soymanı öneririz. Dilimlerken lif zengini yapısı dikkatini çekecektir.
Zencefil- Bal Çayı: Doğal öksürük ilacı. 1 tatlı kaşığı bal, 1 diş zencefil ve 1 su bardağı suyu 10 dakika kaynatabilirsin.
Zencefil - Limon Çayı: Sabahları içmen için önerdiğimiz bu ikiliyi kaynatarak da yapabilirsin. 1 su bardağı porsiyonu için yarım limon suyu ve 1 diş zencefili 10 dakika kaynatabilirsin. Eğer daha tatlı bir tarif arıyorsan sıradaki çayımız tam sana göre.
Zencefil, tarçın, ananas ve limon: Yağ yakımını hızlandırıcı olarak bilinen tüm besinleri topladık, kaynattık ve inanılmaz lezzetli bir çay çıkardık. 500ml suya 1 dilim ananas, 1 çubuk tarçın, 1 çay kaşığı büyüklüğünde 2 dilim taze zencefil ve yarım limonu yaklaşık 20 dakika kaynatıp, biraz bekletip içebilirsin. Unutma tarçının tatlılığı zaman geçtikçe daha çok ortaya çıkacak ve daha lezzetli olacaktır o yüzden bir süre bekletmeyi unutma.

OMEGA-3 YAĞ ASİTLERİ HAKKINDA HER ŞEY




Omega-3 yağ asitleri, zihin sağlığından göze, kalp krizi riskini azaltmaktan kansere karşı vücudu korumaya kadar birçok faydası olduğu yapılan birçok bilimsel araştırma sayesinde kanıtlanmıştır.

Sağlıklı bir beden için düzenli alınması gereken Omega-3, eksikliğinde ise depresyona, uyku problemlerine, unutkanlığa ve birçok hastalığa sebep olabiliyor. Bunlar olmasın diye senin için Omega-3’ün faydalarını, eksikliğinde neler olduğunu ve Omega-3 zengini besinleri yazdık.

Omega-3 yağ asitleri nelerdir?

Omega-3, insan vücudu tarafından üretilemeyen, ve insan vücudu için gerekli doymamış yağ asitlerine denir.
Beynimizin %60’ının yağdan oluştuğunu ve bu yağların 3’te 1’inin Omega-3 yağ asitleri olduğunu biliyor muydun? Sanırız şimdi Omega-3 tüketmeye daha fazla özen göstereceksin.

Omega-3 yağ asitleri hangi besinlerde bulunur?

3 çeşit Omega-3 yağ asidi vardır; ALA (Alfa Lionelik Asit) bitkilerde, EPA (Eikosapentaenoik Asit) ve DHA (Dokosaheksaenoik Asit) ise hayvansal besinlerde bulunur.

Özellikle soğuk suda yaşayan balıklarda Omega-3 bolca bulunur. Çünkü Omega-3 balıkları soğuktan koruyan bir antifriz görevi görüyor. Karadeniz Hamsisi’nde, Marmara Lüferi’nde, kuzey denizi balıklarında, özellikle Norveç Somonu’nda bolca Omega-3 bulunmaktadır.






Omega-3 yağ asitlerinden EPA ve DHA, balıklarda bolca bulunmaktadır.
ALA yağ asidinin en çok bulunduğu besinlerin başında keten tohumu ve keten yağı geliyor.

Bunların dışında, avakado, taze fesleğen, ceviz, filizlenmiş turp tohumu, pişmiş brokoli, kurutulmuş nane, soya yağı, asma yaprağı da bitkisel kaynaklı Omega-3’ün bolca bulunduğu besinler.

Kalp sağlığına ve ağrılara iyi gelen, aynı zamanda kilo vermeye yardımcı olan chia tohumu, Omega-3 açısından zengin olan besinlerden.
Omega-3 Yağ Asitlerinin Faydaları

Omega-3 göz sağlığı için faydalıdır.

Omega-3 yağ asitlerinden DHA, beynin ve gözdeki retinanın önemli bir yapısal öğesidir. Yeteri kadar DHA alınmadığında görme problemleri ortaya çıkabilir.

Omega-3 yağ asitleri cilt dostudur.



Omega-3'ün cilde faydaları saymakla bitmez. DHA, beyin ve gözde olduğu gibi derinin de yapısal öğelerinden biridir. Derinin büyük bir kısmını oluşturan hücre zarlarının sağlığından sorumludur.
Sağlıklı bir hücre zarı, insan teninin yumuşak, pürüzsüz ve nemli olmasına yardımcı olur.

EPA ise, cilde çeşitli yollardan fayda sağlar;


-Cildin yağ dengesini ayarlar,

-Cildin hidrasyonunu dengeler,

-Saç diplerindeki iltahaplaşmayı önler,

-Cildin erken yaşlanmasını önler,

-Akneyi önler,

Omega-3 cildinizi güneşin zararlı ışınlarından korur.


Omega-3 depresyon ve anksiyeteye karşı etkilidir.

Depresyon, dünyada yaygın psikolojik hastalıklardan bir tanesidir. Anksiyete ise daha yaygın olmakla beraber, sürekli devam eden endişe ve gerginlik olarak tanımlanır.
Yapılan araştırmalara göre düzenli Omega-3 tüketen insanlar depresif olmaya daha az meyilliler.

Dahası, yapılan başka bir araştırmaya göre depresyonda olan ya da yoğun anksiyete problemi olan insanlar düzenli Omega-3 almaya başladıklarında semptomlarında azalış olduğu gözlemlenmiş.

Omega-3 kalp hastalıkları riskini azaltıyor


Kalp krizi ve inme, dünyada ölüme sebep olan hastalıkların başında geliyor. Önceleri yapılan araştırmalarda, balık tüketen toplumlarda bu tarz hastalıkların oranının diğer toplumlardakine göre daha düşük olduğu gözlemlenmiş. İlerleyen dönemde bunun düzenli Omega-3 alımıyla direk bağlantısı olduğu anlaşılmış.

Ayrıca Omega-3, kan basıncı yüksek olan kişilerde kan basıncını düşürür. Omega-3’ün kötü kolestrolü düşürdüğü biliniyor.

Omega-3 yağ asitleri uykunun verimini arttırır.


İyi bir uyku sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazdır. Araştırmalar, obezite, diyabet ve depresyonun sebepleri arasında uyku yoksunluğunun da olduğunu gösteriyor. Düşük seviyelerdeki Omega-3 yağ asidi, çocuklarda uyku problemine ve yetişkinlerde uyku apnesine sebep olabiliyor.
Düşük seviyedeki DHA, melatonin hormonunun da azalmasına, böylece uyku problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.

Amerika sağlık enstitüsü’nün yaptığı bir araştırmaya göre düzenli Omega-3 tüketimi çocuklarda olduğu gibi yetişkinlerde de uyku kalitesini ve süresini uzatıyor.

Omega-3 beyin fonksiyonlarının sağlıklı çalışmasını destekler


Yapılan araştırmalara göre düzenli Omega-3 alımı alzeimer ve erken bunamanın önüne geçiyor




BESİN GRUPLARI NELERDİR?

 4 temel besin grubu vardır. Dengeli ve sağlıklı beslenmek için bu gruplardaki besinlerden yeteri kadar tüketilmelidir.


-- SÜT ve SÜT ÜRÜNLERİ GRUBU --

• Başta yetişkin kadınlar, çocuklar ve gençler olmak üzere tüm yaş gruplarının bu grubu her gün tüketmesi gerekir. İlk ve birinci temel besin grupları arasında süt ve süt ürünleri grubu yer almaktadır. İnsanların 5000 yıldan daha fazla süre önce süt tüketmeye başladıkları zamanla geliştirerek süt ürünlerini yaparak beslenmelerine katkı sağladıkları bilinmektedir. Sağlıklı bebeklik döneminde ilk besinin anne sütü bebeğin büyüme ve gelişimine katkı sağlamaktadır. Süt ve süt ürünleri içerdiği besin öğeleri sayesinde çocukluk, yetişkinlik ve yaşlılık dönemini takiben insan sağlığına büyük katkı sağlamaktadır.



Görevleri;

- Kalsiyumdan zengin olan bu grup kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar.

- Her gün yetişkin bireylerin günlük 2 porsiyon, çocukların, adölesan dönemi gençlerin, gebe ve emzikli kadınlarla menopoz sonrası kadınların 3-4 porsiyon süt ve yerine geçen besinleri tüketmeleri gerekir. Bir orta boy su bardağı (200 cc) süt veya yoğurt ile iki kibrit kutusu büyüklüğünde peynir bir porsiyondur.

- Yağsız veya yağı azaltılmış süt, yoğurt ve tuzu az peyniri tercih edin.Çiğ süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütleri tüketmeyin.Pastörize edilmiş veya UHT (uzu ömürlü süt) sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın almayın.Sütün az kaynatılması sütte bulunan mikropların tamamını öldürmez. Sütün çok kaynatılması ise vitamin kaybına neden olur. Sütü kaynama noktasına geldikten sonra en az 5 dk. kaynatmak hijyenik yönden yararlı olabilir.Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden olur.



-- ET, YUMURTA ve KURUBAKLAGİL GRUBU --

• Bu grupta et, tavuk, balık, yumurta, kurufasulye nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grupta yer alır. Yağlı tohumlar diğer besinlere göre fazla yağ içerdiklerinden tüketim miktarlarına dikkat etmek gerekir.




• Bu grup:

- Protein
- Demir, çinko, fosfor, magnezyum
- B6, B12, B1 ve A vitamini
- Özellikle kurubaklagil ve yağlı tohumlar posa-lif içerir.


• Önemi:

- Büyüme ve gelişmeye yardımcı olurlar.
- Görme, hücre yenilenmesi ve doku onarımında görev alan besin ögelerini sağlarlar.
- Kan yapımında görevli en önemli besin ögeleri bu grup tarafından sağlanır.
- Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığını koruyan besin ögeleri içerirler.
- Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında, bağışıklığın geliştirilmesinde rolü olan en önemli besin grubudur.



Görevleri;

- Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde görev alan besin öğelerini sağlarlar.
- Kan yapımında görevli en önemli besin öğeleri bu grup tarafından sağlanır.
- Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığında görev alan besin öğeleri en çok bu grupta bulunur.
- Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında rolü olan en önemli besin grubudur.

-- SEBZE ve MEYVE GRUBU --

• Bitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze ve meyve grubu altında toplanır. Bileşimlerinin önemli kısmı sudur. Bu nedenle günlük enerji, yağ ve protein gereksinmesine çok az katkıda bulunurlar. Bunun yanında mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler.

Folik asit, A vitaminin ön ögesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler. Vücuda zararlı maddelerin vücuttan atılmasına yardımcı besinler sebzeler ve meyvelerdir.

• Neden sebze ve meyve tüketmeliyiz?

- Büyüme ve gelişmeye yardım ederler.

- Hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar.
- Deri ve göz sağlığı için temel ögeler içerirler.
- Diş ve diş eti sağlığını korurlar.
- Kan yapımında görev alan ögelerden zengindirler.
- Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler.
- Doygunluk hissi sağlarlar.
- Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri) oluşma riskini azaltırlar.
- Bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.



• Öneriler:

- Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir.
- Günlük alınan sebze ve meyvenin en az iki porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller veya domates olmalıdır.
- Islatma ve iyi pişirme ile gaz yapıcı etkileri en aza indirilebilir. Kesinlikle pişirme suları dökülmemelidir.
- Bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.



-- EKMEK ve TAHIL GRUBU --



• Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, lif) ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Tahıllar, protein de içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı vitamin E’ den zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren öğelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1 vitaminin (tiamin) en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde bulunur.Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.


Öneriler;

- Tam tahıl ürünlerini tüketin.
- Tüketilecek miktar bireyin ağırlık ve bedensel çalışma durumuna göre değişir. Az hareketli, şişman bireylere günde 3 ince dilim ekmek (75 g) yeterli iken zayıf bireyler, ağır işte çalışanlar bunun 3-5 katını yiyebilirler.
- Tam tahıl ürünleri günde 6 porsiyon (6 dilim ekmek veya 3 dilim ekmek, 1 kepçe unlu çorba, 4 yemek kaşığı pilav gibi)tüketilebilir. Ağır işte çalışan ve enerji gereksinimi fazla olanlar bu gruptan daha fazla tüketebilirler.
- Protein ve vitamin içeriğini arttırmak için diğer besinlerle (kuru baklagiller, süt ve ürünleri) birlikte tüketin.


ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ NASIL BESLENMELİ?


Ülkemizde üniversite öğrencilerinin yeterli ve dengeli beslenme konusunda sorunlar yaşadığı,genellikle sağlıksız ve hızlı hazırlanan besinleri tercih ettikleri ortada.Üniversite öğrencilerinin sağlıksız beslenmemelerinin nedenleri arasında; maddi problemler,öğrenci yurtlarının şartlarının uygun olmayışı,erkek öğrencilerinin yemek pişirmeye yatkın olmayışı ve sosyal ortamlar yer alıyor.

Peki üniversite öğrencilerinin sağlıklı beslenmesi imkansız mı? hayır değil. nasıl mı?

                            Yemekhanede sağlıklı beslenme



Üniversitelerde ve yurtlarda verilen yemekler genelde dört kap ve set-seçimsizdir . Döert kap menünün içinde çorba,ana yemek,unlu yiyecekler ve tamamlayıcı bir yemek yer alır.Genelde menüler karbonhidrat ağırlıklı olup,kalori içerikleri yüksektir.Okulda verilen menülerin öğrencilerin günlük enerji ihtiyaçlarının yaklaşık yarısını ,protein ihtiyaçlarının yaklaşık 1/3 'ünü karşılaması gerekir.Fakat fiziksel aktivite düzeyi az olan öğrencilerin ve bayan öğrencilerin enerji ihtiyaçlarından fazlasını alabileceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.

-Çorba,pilav,makarna,patates kızartması,patates püresi gibi yemeklerin tamamı karbonhidrat kaynağıdır.Karbonhidratlar,temel enerji kaynağı olup düzenli alınması önemlidir.Fakat gereğinden fazla alımı vücutta yağ birikimine neden olabilir.Bu nedenle hareket düzeyi az olan öğrencilerin karbonhidrat tüketim düzeylerine dikkat etmesi gerekir.Bu öğrenciler; çorbayı veya yemeğin yanında verilen pilav,makarna,püre gibi yiyecekleri tercih etmesi yeterlidir.Çorbayı ve unlu yiyecekleri aynı anda tüketmeleri gerekmez.

-Artık birçok okul yemekhanesinde kepekli ekmek seçeneği de vardır.Mümkün olduğunca kepek ekmeği tercih edilmelidir.Fakat kepek ekmeğinin kalorisinin beyaz ekmekten çok farklı olmadığı unutulmamalı ve aşırıya kaçılmamalıdır.

-Çorba veya unlu yiyecekler tüketildiğinde yanında ekmek tüketilmesine gerek yoktur.

-Pilav makarna gibi yiyeceklerin yanında tatlı veya komposto servis edildi ise tüketilmesine gerek yoktur.

-Eğer dördüncü kap ;yoğurt,ayran,salata ve meyve ise mutlaka tüketmeye çalışın.

Okul kafeteryasında sağlıklı beslenme


Ana okul kafeteryasında birçok seçenek yer alırken ,genelde okul binalarında bulunan küçük okul kafeteryasında sadece bisküvi,kek,poğaça gibi seçenekler bulunmaktadır.Kafeteryada bulunan birçok yiyeceğin kalori,yağ ve şeker içeriği çok yüksektir.Fakat sağlıklı beslenmek imkansız değildir.En azından seçenekler arasından en sağlıklı olanı tercih edilmelidir.

-Kafeteryada ,servis ızgara köfte,ızgara tavuk gibi seçenekler varsa tercih edilmelidir.Servis ızgara seçeneklerinin yanında az miktarda salata,bir miktar pilav ve bir miktar patates kızartması yer alır.Patates kızartması yerine daha çok salata istediğinizi belirtebilir ve bu menüyü ayranla tamamlayarak daha sağlıklı hale getirebilirsiniz.

-Kafeteryada sadece ekmek arası servis edilen menü seçenekleri varsa ; köfte,ızgara,tavuk veya peynirli,ton balıklı,tavuklu sandviç gibi seçenekler tercih edilmelidir.Bazı okul kafeteryalarında satılan ekmek arası patates kızartmasının yani namı değer 'patso' nun besin değeri yağ ve karbonhidrattan ibarettir.

-Sandviçlerinizi , tam tahıl ekmeklerine veya kepekli ekmeğe yaptırma şansınız varsa ,bu tür ekmekleri tercih etmelisiniz.

-Yukarıda saydığımız hiçbir seçenek yoksa yağsız peynirli tost veya yağsız peynirli gözleme siparişi verebilir,menünüzü ayran veya taze sıkılmış meyve suyuyla tamamlayabilirsiniz.

-Mümkün olduğu kadar beyaz şeker içeren yiyecekleri tüketmemeye çalışın.Beyaz şeker içeren besinler kan şekerini hızla yükseltip hızla düşürerek hem daha çabuk acıkmanıza hemde konsantrasyon düzeyinizin çabuk düşmesine sebep olur.

-İçeceğiniz çayın çok demli olmamasına özen gösterin .Eğer süt ile kahve yaptırma şansınız varsa kahve kreması yerine süt kullanın.

-Asitli içecekleri mümkün olduğunca az tüketmeye çalışın.Eğer asitli içecek tüketmek istiyorsanız şekersiz olanları tercih edin.

Öğrenci yurdunda sağlıklı beslenme


Öğrenci yurtlarındaki beslenme hizmetleri birbirinden çok farklıdır.Kimisinde yemek hizmeti verilirken,kimisinde öğrencinin kullanabileceği mutfaklar tahsis edilmiştir.Kimisinde ise ne yazık ki hiçbir beslenme hizmeti verilmeyip , böceklenme gibi sorunlar dolayısıyla yiyecek saklamak yasaklanmıştır.

-Eğer yiyecekleri uzun süre saklama şansınızın olmadığı bir yurtta iseniz ;tek içimlik kutu süt,kuru meyve,fındık badem,ceviz gibi kuruyemişleri ve diğer meyvelere göre daha dayanıklı olan elma,muz ve mandalina gibi meyveleri bulundurun.En azından akşam ders çalışırken yüksek kalorili sağlıksız atıştırmalıklar yerine bu sağlıklı atıştırmaları tüketebilirsiniz.

-Eğer yemek hizmeti verilen bir yurtta kalıyorsanız ,yukarıdaki önerilerime kulak verin

-Eğer mutfağı olan bir öğrenci yurdundaysanız genelde pratik pişen maliyeti düşük yiyecekleri tercih ediyor olabilirsiniz.Tercihlerinizi daha sağlıklı hale getirmek için;

* Günlük alışveriş yerine haftalık alışverişe çıkmaya özen gösterin.Alışverişe çıkmadan önce mutlaka bir alışveriş listesi hazırlayın.Bu gereksiz masraf yapmanızı engeller.Ayrıca gereksiz masrafları azaltan bir diğer önlemde alışverişe tok çıkmaktır.

*Et pişirmek zaman alıcı geliyor ise önceden pişirilmiş ıslatılarak tüketilebilen et ürünlerini tercih edebilirsiniz.Et almak maliyetli oluyor ise tavuk tercih edebilirsiniz.

*Süt ürünlerinden peynir çeşitlerini yoğurdu ve sütü buz dolabından ayırmayın.Eğer tek başınıza tükettiğiniz için hemen bozuluyor ise tek kullanımlık olanları tercih edin.

*Makarna öğrencilerin en önemli yemeğidir.Sade makarna yemek yerine pişirdiğiniz makarnanın üzerine peynir,yoğurt,ızgara tavuk veya ton balıklardan dökerek tüketirseniz protein ihtiyacınızı da karşılamış olursunuz.

*Yurda döndüğünüzde yorgun olsanız bile ,salata tüketme alışkanlığını da bu yaşlarda kazanmanız gereklidir.Ayrıca salatanızı da bir yemeğe dönüştürebilirsiniz.Salatanızı peynir çeşitleri ,ızgara tavuk,ton balığı,haşlanmış mercimek veya nohut,haşlanmış makarna,yoğurt,ceviz gibi kuruyemişlerle zenginleştirebilirsiniz.Yanında tüketeceğiniz tam tahıl ekmeği ve ayranla tamalarsanız gayet sağlıklı bir menü oluşturabilirsiniz.

YOGAYA BAŞLAMAK İÇİN DÖRT NEDEN!



Jessica Bial. Kate Hudson. Jennifer Aniston. David Beckham. Ryan Gosling. Hayır dünyanın en güzel insanları listesini yazmıyorum.Bu yazdıklarımız sayfalarca bile sürebilicek düzenli yoga yapan ünlüler listesinden sadece bir kaç tane isim.Yoganın vücudu fit ve sağlam tutmak için faydalı olduğunu heralde bilmeyen yoktur.ama yoganın son yıllarda bu kadar popülerleşmesinin nedeni diğer spor ve fiziksel olarak yapılan aktivitelerden  farklı olarak hem bedene hemde ruha iyi gelmesi.Yoga ne işe yarar,yaza yaklaştığımız bu günlerde neden yogaya başlamak için tam zamanı bir bakalım istedik:)

YOGA VÜCUDU DAHA KUVVETLİ VE ESNEK YAPAR.

Hareketli yaz ayları biterken evde ve ofiste oturarak geçirdiğimiz vakit de giderek artmaya başlar.Bu da kasların zayıflaması ve eklemlerin sıkışmasına sebebiyet verir. Sonra giderek artan sırt ve boyun ağrıları ve duruş bozuklukları ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz.




Yoga pozları kasları kuvvetlendirerek,eklemleri açıyor ve vücuda esneklik sağlıyor.Diğer pek çok egzersiz kasları kuvvetlendirirken bir yandanda eklemlerin sıkışmasına yol açarken,yoga kasları uzatarak duruş bozukluklarınıda düzenliyor.

YOGA KİLO KONTROLÜNE VE İNCELMEYE YARDIMCI OLUR.

Yoga zayıflatır mı? en merak edilen konulardan biri.Aslında 1 saatlik bir yoga seansı ( genelde seanslar bir birbuçuk saat aralığında olur) 1 saatlik hızlı ve tempolu bir yürüyüş kadar kalori yaktırmasa da ,uzun vadede kilo kaybı ve kilo kontrolü için daha etkindir.Yoganın çeşidine göre saatte ortalama 100 ile 400 arası kalori yakılır.Fakat daha önemlisi yoga, vücudun tamamını çalıştıran bir egzersiz olduğu için uzun vadede vücudun orantılı olarak şekillenmesini ve incelmesini sağlar





Kolların arkası ,karın bölgesi,omuz ve göğüs bölgesi gibi sadece yürüyerek ve koşarak inceltmenin zor olduğu bölgelerin hepsi düzenli yoga sayesinde şekillenir.Üstelik yogada sadece kendi vücut ağırlığınızda çalıştığınız için de şişik kaslı bir görüntü ortaya çıkmaz.

İŞTEKİ PERFORMANSI ARTIRIR.


Yoga vücut ve zihindekileri çözmekle ilgilenir.Özellikle sabah yapılan yoga güne daha rahat ,mutlu ve enerjik başlamanızı sağlar.Yorgun ve stresli başlanılan bir iş günü yerine yoga ile rahatlamış ,berrak bir zihinle güne başlamak işteki performansıda artıracaktır.

YOGA BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİZİ KUVVETLENDİREREK,VÜCUDU HASTALIKLARA KARŞI KORUR.


Yoga pozları kan akışını düzenlediği gibi ,lenf dolaşımınıda artırır.Lenf sıvısı vücuttan zararlı bakterilerin ve virüslerin atılmasında etkilidir.Bu nedenle düzenli yapılan yoga ,vücut dolaşım sistemlerini düzenleyerek,soğuk algınlığı gibi mevsim geçişlerinde sıkça görülen hastalıklara karşı koruma sağlar.

 Bu yazıyı okuyup yogaya başlamaya karar verenler için başlangıç seviyesi yoga hareketlerinden birkaçını da göstermeden olmaz :) 




ABUR CUBURLARIN ZARARLARI NELERDİR? 10 SAĞLIKLI ABUR CUBUR ÖNERİSİ




 Günümüzde hemen herkes abur cuburu sonunu hiç düşünmeden büyük bir keyifle tüketiyor tabiki bunun sonucundada ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor.Fast food hazır yiyeceklerin insanları besleyen hiçbir yanı olmadığı gibi insanların vücuduna zarar veren bir çok katkı maddesini de içinde barındırıyor.Bunlara yaygın olarak alınan cipsler,pastalar,hamburger gazlı içecekleri örnek gösterebiliriz



Abur cuburlar neden zararlı?

  Abur cuburların zararlı olmasının nedeni aslında herkesinde bildiği gibi sağlığımızı tehdit edip bir çok hastalığa sebep olmasıdır.
Abur cubur besinlerin içerisinde şeker,tuz ve yağ oranının çok fazla olması,vitamin ve minerallerin bulunmaması nedeni ile özellikle yetişme çağındaki çocuklar açısından gerçekten tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.Uzmanlardan araştırdığım bilgilere görede abur cubur çocukların zeka gelişimlerini olumsuz yönden etkiliyor.
İnsanlar abur cuburu yemek istiyor çünkü yediklerinde kendilerini mutlu hissediyorlar nedeni de ;karbonhidratlı yiyecekler vücudumuza girdiğinde beyinde dopamin ve serotinisalgısını artırması.Bu da beynimizin ödül merkezini etkiliyor.Yani biz her ne kadar uzak durmak istesekte abur cubur bağımlılığı bizi ele geçirmek için elinden geleni yapıyor,ve bu durum bizim beden sağlığımızı etkilemekle kalmayıp aynı zamanda psikolojimizide etkiliyor.

   Abur cuburların insanlara verdiği rahatsızlıkları obezite,diyabet,kalp rahatsızlıkları,kanser ve depresyon olarak sıralayabiliriz.Bu etkileri dışardan da çok kolay bir şekilde gözleyebiliriz örneğin; abur cuburu çok tüketen insanlara baktığımızda hızlı kilo alımı olduğunu görüyoruz,ürünlerin içerisinde olan katkı maddeleri insanların kimyasını bozuyor ve kansere neden oluyor bunu da gözlemleyebiliriz çünkü gelinen çağda tüketilen ürünlerden kaynaklı olarak kanser oranları çok fazla artmış durumda.

Abur cubur yiyeceklerin vücudumuza zararları?

-Kilo almamıza neden olur

-Kolestrol,şeker gibi hastalıklara neden olur

-Dişlere zarar verir

-Tansiyon ve damar tıkanıklıklarına neden olabilir

-Psikolojik sorunlar yaratabilir

ABUR CUBURLARIN İÇİNDE Kİ MADDELER:





10 SAĞLIKLI ABUR CUBUR ÖNERİSİ

Sizin için zararlı abur cuburlara altarnetif keyifli,sağlıklı abur cubur örnekleri hazırlamaya çalıştım unutmayın hayatımızı sağlıklı hale getirmek bizim elimizde:)

1.AZ YAĞLI PATLAMIŞ MISIR


Film gecelerinin vazgeçilmezi mısır! Az yağlı olursa neden olmasın !ama bir su bardağı patlamış mısırın bir dilim ekmekle aynı enerjiye sahip olduğunu unutmazsak:)

2.KURU MEYVELER


Özellikle elma,portakal ve çilek!ama miktara dikkar çünkü kurutulmuş meyveler taze meyvelere göre daha çok kaloriye sahip.

3.YAĞLI TOHUMLAR


Zengin omega3 ve protein içeriği ile porsiyon kontrolü varsa kuruyemişler harika altarnetifler olabilir:)

4.LEBLEBİ



İster sarı ister beyaz! 1 çay bardağının bir dilim ekmeğe denk olduğunu unutmadan tabi:)

5.EV YAPIMI MİLKSHAKE


Süt,dilediğiniz taze meyveler,biraz tarçın biraz kakao sonra robott:)Şahane karışımlar yapmak sizin elinizde

6.EV YAPIMI MEYVELİ YOĞURT


Yoğurt,dilediğiniz meyveler ve biraz tarçın hoop meyveli yoğurdunuz hazır:)

7.YULAFLI PUDİNG


Sütünüzü yulaf ve kakao ekleyip kaynayıncaya kadar pişiriyorsunuz,üstüne badem ceviz. Pudinginiz hazır:)

8.TAM TAHILLI SANDVİÇ/TOST

Tam tahıllı ekmek arası bol yeşillikli peynirli bir sandviçe kim hayır diyebilir ki:)

9.MEYVE FISTIK EZMESİ


Dilediğiniz bir meyve üzerine fıstık ezmesi ,hindistan cevizi ve bir tık bitter çikolata.Tatlı krizlerinin savaşçısı:)

10.WASA-PEYNİR


Wasa üstüne biraz peynir ve domates,atıştırmalığınız hazır:)

Tabi sağlıklı diye sınırsız yemiyoruz,sağlık kontrolü hep sizinle olsun:)





  

YEŞİL ELMA DETOKSU İLE YENİLENMEYE NE DERSİN?

Hazır havalarda düzelmiş yaza yavaş yavaş yaklaşırken kış
kilolarından kurtulup yaza bomba gibi girmek için hazırlık zamanı tamda şuanlar :) Sende aynısını düşünüyorsan ekşiyle tatlının mükemmel birleşimi yeşil elmanın mucizesiyle tanışmaya hazır ol! İnternet'te sık sık aranan yağ yakıcı yeşil elma detoksu hakkında bilinmeyen ve merak ettiğin ne varsa yazımızda keşfet :)

YEŞİL ELMA FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ..

Yeşil elma adeta bir enerji deposu..İçerdiği bol miktarda karbonhidrat,diyet lifi ve bitkisel içeriği seni bütün gün zinde tutmaya yeter!Güne enerjik ve sağlıklı bir başlangıç yapmak istiyorsan ilk yapman gereken şey sabahları aç karna bir tane yeşil elma yemek!Aç karnına yenen yeşil elmadan vücudun çok daha fazla yarar sağladığı uzmanlar tarafından açıklandı.Üstelik şeker hastalığı olarak bilinen diyabetin bir numaralı düşmanı olan yeşil elmayı günün ilk saatlerinde açken tükettiğinde vücudunun gün boyu daha az şekere ihtiyaç duyduğunu biliyor muydun?

KABIZLIĞA BİREBİR

İster kendine özel bir yeşil elma detoksu uygula,ister sabahları kahvaltıdan önce bir tane yeşil elma tüket.Her ikiside sindirim sistemi için oldukça faydalı.Kısa süreli kabızlık,senin için çok önemli bir program olmayabilir.Ancak yeşil elmanın kronik kabızlık üzerindeki etkisi bu dertden muzdarip olanların yüzünü güldürecek!

YEŞİL ELMA DETOKSU İLE ANTİ AGİNG

Yaşlanma karşıtı meyveler arasında başı çeken yeşil elma,cildine o kadar iyi gelecekki sen bile şaşıracaksın! Beslenme programına dahil ettiğin günlük sadece bir tane yeşil elmayla daha sağlıklı ve parlak bir cilde sahip olmak senin elinde! Yeşi,l elmayı dilimleyip çubuk tarçınla bir araya getir ve üzerine su ekle.Bu şekilde bir süre beklettiğin suyu her gün yeniden hazırlayıp taze taze tüketerek kusursuz bir cilde sahip olabilirsin:)

KAFEİN ETKİSİ İLE ENERJİNİ YÜKSELT

İçerdiği farklı mineraller sayesinde vücudunu kendine getiren yeşil elmayı kafeinli içecekler yerine kullanmayı denemelisin.Başta plaza çalışanları olmak üzere bir çok kişi sabahları bir fincan kahve içmeden kendine gelemediğini söylüyor. Bu alışkanlıktan kurtulup daha sağlıklı bir yaşam sürmek isteyenler ise sabahları içtikleri kahvenin yerine bir adet yeşil elma yemeyi ya da yeşil elma detoks içeceği içmeyi alışkanlık haline getirmeye çalışıyor.Manganez,çinko,potasyum ve demir açısından oldukça zengin olan yeşil elmayı güne başlarken enerji toplamak için veya gün içinde enerjinin bittiğini hissettiğinde tüketebilirsin.

YEŞİL ELMA DETOKSU İLE FAZLA KİLOLARA ELVEDA!

Başlı başına bir detoks ürünü olan yeşil elmayı tek başına tüketsen bile kardasın.Ancak zencefil,tarçın,maydanoz,yeşil çay,karabiber,karanfil,limon ile bir araya getirerek hazırladığın yeşil elma detoks suyu ile fazla kilolardan kurtulman mümkün!Sen de 'Metebolizmayı hızlandıran yeşil elma detoksu nasıl yapılır' diye merak ediyorsan ,işte yeşil elma detoks içeceği tarifi:

YEŞİL ELMA DETOKSU İÇİN GEREKLİ MAZEMELER:

1 adet yeşil elmanın kalın bir şekilde soyulmuş kabuk kısmı 

5 dal maydanoz

Rendelenmiş taze zencefil

Kabuk tarçın

Karabiber

1 tatlı kaşığı yeşil çay

1 adet limon 

1 tatlı kaşığı elma sirkesi

YAPILIŞI:

Bu mazemelerden elma sirkesi hariç tamamını tencereye koyup 1,5 lt suda kaynatman gerekiyor.Kaynayan karışımı ,ocağın altını kısarak 5 dakika daha pişirip ardından 5 dakika dinlenmeye bırakman yeterli .Süzgeçle sürahiye aktardığın karışıma son olarak sirkeyi eklediğinde yeşil elma detoksu hazır olmuş oluyor.Bu suyu 3 gün içinde tüketip,bittiğinde yenisini hazırlayabilirsin.Böylece fazla kilolarından kısa sürede sağlıklı bir şekilde kurtulabiliyor,yeşil elmanın mucizeleri ile daha sağlıklı bir cilde ve bedene sahip olabilirsin!


UYKUNUN ÖNEMİ,KALİTELİ BİR UYKU İÇİN NE YAPMALIYIZ?

 
           
  Uyku hayatımızın gerçeği ve baktığımız da hayatımızda yemek içmek kadar önemli bir olay.Uyku sayesinde bedenlerimiz dinleniyor,zihinlerimiz yenileniyor.Organlarımız yenilenip kendini tamir ediyor.Çocuklar uyudukca büyüyor.;gençler ,orta yaşlılar ve yaşlılar uykuyla sağlıklarını koruyorlar.
   
 Herkes için geçerli sabit bir uyku süresi yok.Bu süre kişiden kişiye ,bünyeden bünyeye farklılık gösterebiliyor.Ancak insanların büyük bir bölümü için ortalama uyku süresi 6-8 saat ama tabi ki  bu durum bazı zamanlar değişebilir yani bazen uzun uyumak istediğimiz yada tam tersi kısa uyumamız gereken zamanlar ortaya çıkabilir.

 Gereğinde az yada çok uyumak sağlık açısından sakıncalı olabilir.Yaşam biçimimizi yeterli uyumamıza izin verecek ölçüde planlamalıyız.Uyku saatlerimizide yaşamımıza göre düzenlemeliyiz ve hiç bir zaman unutmamamız gereken şey ise en önemli uykunun gece uyunan uyku olduğudur.

  Uyku aslında ruh sağlığımızın da bir göstergesidir.Uykusuzluk bazı hastalıkların belirtileri olabilir.Ayrıca fiziksel birçok şeyde uykusuzluğa neden olabilir(şişmanlık,zayıflık vb) Uyuduğu halde dinlenememekte ayrı bir sorundur.Bu sorunu yaşayan insanların bir hekime görünmeleri gerekir.Uyku bozukluğu aslında sadece gece uyuyamamak değildir aynı zamanda uyku kalitesinin bozulmasıdır ve bunu her yaştaki birey yaşayabilir.

 UYKU BOZUKLUĞUNUN SEBEPLERİ ŞUNLAR OLABİLİR:


-Alkol ve sigara kullanmak 

-Kahve veya demli çay içmek

-Kaygı,takıntı,yönetilemeyen stresli ortamlar ve gerilim

-Üzücü duygu ve düşünceler

-Bilgisayar başında geçirilen saatler

-ışık,ses ve gürültü.

-Uykudan hemen önce egzersiz yapılması

*Aslında vücudumuzun asıl isteği uzun uyku değildir,güzel ve dinlendirici bir uykudur.


! Düzenli ve derin bir uykunun en az dengeli beslenme kadar güçlü bir şey olduğunu biliyor muydunuz?

KALİTELİ BİR UYKU İÇİN:


-Uykudan kısa süre önce ağır yemekler yememeliyiz.

-Akşamları hafif şeyler tüketmeliyiz

-Kahve ve kafein tüketiminde aşırıya kaçmamalıyız ,özellikle yatmadan önce kahve içmemeliyiz

-Sağlıklı bir yaşam ve kaliteli bir uyku için gün içinde hareketsiz kalmamalıyız.

-Karanlık ortam uyku için çok önemlidir,karanlık bir ortamda uyumaya çalışmalıyız

-Halk arasındada bilinen uyku acıması denen bir olay var. O yüzdden çok geç olmadan uyumalıyız.

-Sabahları erken kalkmalıyız

-En önemliside uyandıktan sonra tekrar uyumaya çalışmamalıyız.

BESLENMEMİZİN BEYNİMİZ VE RUH SAĞLIĞIMIZA ETKİSİ


 İnsan davranışlarının kimyası üzerine yapılan çalışmalar ilginç gerçekleri ortaya çıkarmaktadır.Vücutta pek çok olayı kontrol eden hormon veya enzim yetersizliklerinde besin öğelerinin azlığı yada çokluğu söz konusu olmaktadır.
 Yetersiz besin alımı ,besin alerjileri,hormonsal bozukluklar sosyal,psikolojik yada fizyolojik tranvalar,vücutta bu sayılan maddelerin dengelerinin bozulmasına yol açabilmekte,sonuçta davranışlarımız olumlu yada olumsuz bir şekilde etkilenmektedir.Besin ögelerinin davranış ve ruh halimizi etkilediği yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır.Kendinizi gergin hissettiğinizde makarna yemek istemeniz ,kızgınken kuru yemiş tüketmeniz bu bağlantıyı ortaya çıkarmaktadır.
 Beslenme dışında düşünce ve inançlarımızda ruh halimizi etkiler.Bu konuda insanın kendini tanıması neye,nasıl tepki veriyor bilmesi gerekir.Kendini tanıyan bir insan kendi kendini yönetebilir.Bilinçaltı,duygu,düşünce ve inançlar ise davranışlara etki eder,davranışlar ise hayatı değiştirebilecek güçtedir.

BESİN ÖGELERİNİN RUH HALİNE ETKİSİ



 PROTEİNLER BEYNİMİZİ ÇALIŞTIRIR: Proteinler sindirim sırasında aminoasitlere parçalanırlar.Bu amino asitlerle oluşan nörotransmiterler bizim uyanık kalmamıza ve enerjimizi artırıp tamamen kullanmamıza neden olur.Proteini yüksek gıdaların başında balık,et,yumurta ve kümes hayvanları geliyor.Yeterli oranda amino asit alınmaması depresyona,konsantrasyon kaybına,hormon dengesizliklerine ve uyku bozukluklarına yol açabiliyor.

HUZUR İÇİN KARBONHİDRAT: Karbonhidratlar kan akışını hızlandıran etkiye sahiptir.Bizim sakin kalmamıza karbonhidratlar oldukça yardım ederler.Araştırmalar iki hafta süresince diyete maruz kalarak karbonhidrat alımı azalan insanlarda diyet sonrası depresyona girme tehlikelerinin arttığı ortaya çıkmıştır.Karbonhidrat ihtiva eden yiyecekler arasında ekmek,kraterler,makarna,pirinç,meyve ve tahıllar ilk akla gelenler arasında .Fakat karbonhidratların da "iyi" olanları,beyazlaştırılmamış olanlarıdır.Hem posa açısından zengindir hemde kan şekerini düşürüp,halsizlik ve yorgunluk hissetmemize neden olmazlar.

FOLİK ASİT DEPRESYON ÖNLER: Folik asitin azlığının depresyona neden olduğu klinik araştırmalar sonucu ortaya konulmuştur.Çünkü folit asit azlığı beyinde serotonin azalmasına neden olur.Depresyonlu hastaların diğer insanlara oranla daha az folik asit miktarına sahip oldukları  yapılan başka geniş kamsamlı araştırmalarda ispatlanmıştır.

MUTLULUK İÇİN TRİPTOFAN:  Triptofan,mutluluk hormonu olan serotonini artırır. Triptofan ihtiyacını karşılamak için yumurta,ceviz,yulaf ve peynir yiyin.Mutluluk hormonu arttıkça iştah azalır.Ayrıca uyku bozukluklarında ve depresyonda vücuttaki tripoton düzeyi düşer.

DENGELİ BESLENMEK İÇİN ;BESİN VE DUYGU GÜNLÜĞÜ: Çoğu zaman insanlar ruh halleri kötüyken bir şeyler atıştırmaya çalışır,mutsuzken çikolata,kızgınken cips veya ne bulursa yer ve sıkıntılı duygulardan bu şekilde kurtulacağını sanır.Bu yüzden duyguların farkında olmak ve duyguları hissetmeye izin vermek önemlidir,negatif duyguları hissetmek gayet normaldir.Duygusal yeme alışkanlığından kurtulmak,hemde neyi,nasıl yediğinizi öğrenmek için günlük tutmak çok yardımcı olmaktadır.Yapılan araştırmalarda günlük beslenmesini ve ruh halini kaydetmeyi alışkanlık haline getiren bireyler,ideal kiloya inme ve bu kiloyu korumak açısından daha başarılı olmaktadır.